Misk Kokulu Eski Bayramlar...

Hatırlar mısınız bilmem ama bundan 10 yıl öncesine kadar bayramlar özellikle Ramazan Bayramlarımız misk kokardı.
Gerçekten sokaklar evler misk kokardı hatta bayram geldiği zaman ben zambak, hanımeli, gül gibi keskin kokuları olan çiçekler vardı sitemizin bahçesinde o zaman bile bu çiçeklerin kokuları alamazdım misk kokardı bahçeler dahii.
Bayramın gelmesini iple çekerdim ben. Bayram harçlığı için değil ama o bayramların tadı bir başka olurdu bunu yaşamayan bilemez. Şimdiki bayramların ne tadı, ne tuzu, ne maneviyatı var.
Diğer günlerden bir farkı yok sadece tebrikleşiyoruz o kadar.
Çocukların neşesi dahi ayrıydı. Şimdi çocukların bile ağızları bozuk hele bazılarından o cici cici daha ağzı süt kokan bebeklerden bazı sözleri duyunca dona kalıyorum, içim acıyor. Nasıl bu hallere geldik biz, neden geleneklerimizi unuttuk? neden ve nasıl böyle çocuklar yetişiyor...
Geleceğimiz bunlar mı peki ?
Her neyse bu konuya bir sonraki yazımızda değiniriz gelelim asıl konumuza bayramlarda eskiden annemler, teyzemler derlerdi nerde eski bayramlar diye ne varmış ki şimdi ki bayramlarda derdim. Şimdi çok daha iyi anlıyorum... En azından biz az çok- iyisiyle kötüsüyle hatırlayacak kadar güzel bayramlar hatırlıyoruz peki ya şimdiki çocuklar şimdi ki bayramlar ?
Özellikle sabah babamın ve kardeşimin gittiği o bayram namazı dönüşü getirdikleri okunmuş çikolatalar, şekerler.. Hatta şanslıysam o bayram zemzem dahi verilirdi. Ne dileklerle, ne dualarla içilirdi o zemzem kıbleye dönülerek. Ne çok dua ederdim hacdan gelmiş kişilere giderdik babaannemle zemzem versinler diye. Şimdiki çocuklar daha zemzemin ne olduğunu bilmiyorlar yahu. Teknoloji ilerledi evet güzel oldu ama bunu kullanmasını ne yazık ki bilmiyoruz sevgili okurlarım. Gün geçtikçe benliğimizi unutup batılılaşıyoruz.
Evet acı bir gerçek.
Başlıkta bayram dedik ama güzel bir şeyden bahsetmedik sadece bir kaç yıldır tadını zerre alamadığım bayramı sizlere anlatmak istedim bir nebze olsun.
Şöyle ki, o bayramlar geri gelir mi bilemem ama umarım gün geçtikçe unutulan bayramlar değil de, gün geçtikçe tatlılaşan o eski bayramlara döneriz.

Bayramlarda biz pek evde durmuyoruz ya annemin ailesinde geçiyoruz bayramı ya babamın ailesinde bayramların tek sevdiğim noktası yolculuk. Yolculuk esnasında çok güzel anılarınız oluyor ama sadece o kadar...
Ne gittiğiniz yerin tadı var ne bayramın.
11-12 saatlik bitmek bilmeyen yolculuğumuz bol bol resim çekiyoruz anca bayramda falan değil :D
Bunca saatlik yolculuklarda en eğlencelisi kardeşinizle didişmektir çünkü otobüsle gidiyorsanız zaten baş başına sıkıcıdır.
Ama trenle gidip 4 kişilik bir aileyseniz 4 kişilik kilitli perdeli odalar oluyo hem rahat hem kapınızı kilitleyip rahatça ailece vakit geçirebiliyorsunuz.





Ve o bitmek bilmeyen yolculuklar başlar.....

Sanırım bu yıl yolculuk olmayacak artık geçen seneki yolculuk resimleriyle idare edeceğizz :)))
Umarız her bayramınız birbirinden daha tatlı, daha değerli bayramlar geçirmeniz dileğimizle..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

15. Geleneksel Taşınma Şenlikleri

Kelebekler Vadisini Gezdik Geldik